Kitap dil ve düşünceden ziyade oluşum sürecinde yazıya bağlı bir olgu
olmuştur. Yazı çağımızdan önce altmış bin ile dört bin yılları arasında
oluşmuştur. Buz çağı insanlarının kaya sanatı, bir ön hazırlık olarak
görülebilir. Bu kaya sanatında resim yavaş yavaş şemalaşarak işaret halini alır.
Bu aşamadan sonra resim-işaret gelişir. Tüm eski yazı sistemleri bu resim
yazısından doğmuştur. Bu yazı sistemlerine en güzel örnek mısır
hiyeroglifleridir.
Kitabın ortaya çıkışı ise yazının kaydedildiği malzemeye bağlıdır. En
eski malzemeyi düşündüğümüzde ilk aklımıza gelen taş olmaktadır. Önemli
olayların unutulmaması için taşın üzerine yazıt olarak adlandırılan ifadeler
yazılır olmuştur. Aynı zamanda bu ifadeler belge niteliği taşımış ve
yazıt-bilimi oluşturmuştur. Fakat bu oluşumu kitap adı altında
nitelemekten çok anıtsal yazıtlar şeklinde ifade edebiliriz.
Gerçek kitapların ilk malzemesi doğal olarak ağaç olmuştur. Çincede
kitabı belirten karakter ağaç yada bambu tabletler biçiminde belirtiyordu. Bunun
anlamı kitabın ilk malzemesi demektir. Kitabın diğer eski malzemesi olan kil
ise çağımızdan önceki üçüncü bin yılda kullanılmıştır. Yumuşak ve nemli olan
kil tabletlere üçgensi bir araçla karakterler çiziliyor ve bu nedenle Sümer ve
Asur yazısı kullanılan parçaların biçimini alıyordu. Daha sonra bu tabletler
sertleşmeleri için fırında pişiriliyor ve ahşap levha haline getiriliyordu.
Çinliler bu işi yaparken kemikten, kabuklu hayvanlardan, bronzdan
yararlandılar. Samiler ve Yunanlar ise deniz kabuklarını tercih ediyorlardı. Kurutularak
yağlanan palmiye yapraklarıda yüzyıllarca hintliler tarafından kullanıldı. Fakat
antik kitabın temel malzemesi papirüs ve parşömendi. Eski mısırdan bize kalan
papirüs kitapların çoğu mezarlarda bulunmuştur. İkinci bin yılın başına
tarihlenen Ölüler Kitabı nı buna örnek olarak gösterebiliriz.
Ölüler kitabı eski Mısır halkı tarafından kullanılan ölümden sonraki
yaşamda gerekli olacak talimat ve yönlendirmeleri barındırıyordu. Tüm tılsım ve
dualar her cenaze için her seferinde okunmaz sosyal statüye göre farklılık arz
ederdi. Mısır ölüler kitabı, ölen insanları diriltmek için değil ölen kişiye
yol göstermek ve onun hayatını düzenlemek amacı ile oluşturulmuştu. Bu kitap
eski Mısırlılar için ölümden sonra kullanılacakları bir kaynak olarak değer kazanmış,
Mısır hanedanlık dönemlerinin 18. hanedanlığından başlayarak kullanılmıştır.
Ölüler kitabının orjinali geç dönem hanedanları döneminde yazılmıştır. Kitabın
esas ismi “günden dışarı gidenler” anlamına gelirken “Işığa çıkarma” olarak da
bilinir. Kitabın 3 tane uyarlaması mevcuttur. Bunlardan ilki Sais uyarlaması
diğerleri ise Teb ve Heliopolis uyarlamalarıdır. Sais, Heliapolis, Teb: Antik
Mısır şehirleridir. Kitapta yer yer sembolik ifadelere yer verilmiştir . Bu
sembolik ifadeler de bize Mısırın antik dönemdeki yazı sistemlerine ışık
tutmaktadır. .
Alman bilim adamı Richard Lepsius tarafından 1842 de bu metinlerin
bazıları biraraya getirilerek kitabın bilinirliği ve günümüze ulaşması
sağlanmıştır.
Hacı Fidan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder